Subaru Impreza’nın motorunun kuvvetli olduğunu anlamak için binmeye gerek yoktur. Dışarıdan da anlaşılabilir.

Nereden duydum ben bu sözü de, kendimi böyle ön yargılı hale getirdim bilmiyorum. Sabah sabah “koçero” dinlerken aklıma geldi. Ön yargı ile yaşadığım üç olay var. Nedendir bilinmez yine sabah sabah yazasım geldi.

 

Yaş 20 olmuş, askerlik zamanı gelmiş. Bilecik’e acemi eğitimi almaya gideceğim. Biletimi almış otobüse binmişim fakat otobüs orta okul gezi otobüsü gibi. Koridorda oturan var. Benim biletim ve koltuk numaram belli, kimseyi oturtmam yanıma, pis fakirler tribindeyim. Yanıma birisi oturdu ve otobüs hareket etmeye başladı. Hareketi ile beraber otobüs teybi çalmaya başladı. Şahin Yaman çalıyor. Altıparmak Caddesinde Kings Pizza diye bir yer var. Oranın sahibi bu Şahin Yaman ismini oradan biliyorum. Arabesk – Fantezi gibi bir tarz söylüyor. Bir tek o zaman duydum bir daha da hiç dinlemedim. Yanımda, benim gibi askere gidecek olan tip konuştu.

–Şahin Yaman çalıyor?

–Tanımıyorum.

–Dinlemez misin?

–Hayır, arabesk falan dinlemem ben.

 

O dönemden önce falan, böyle metalciyiz hayranlığı başlamıştı. Metallica, System Of A Down, Iron Maiden, Nirvana, Dream Theatier, Black Sabbath, Slayer falan dinliyoruz. Sonra Offspring, Pod, Red Hoy Chili Peppers, Crabberries, R.E.M falana dönüp biraz daha hafifleştik. Daha sonra da ben Coldplay, Radiohead, Depeche Mode falan dinleyip alternatif pop üzerine yoğunlaşmışım. Evde de Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur falan dinliyorum ama kimseye söylemiyorum.

Neyse bu arkadaş ile böyle diyaloğa girince, “siktimin arabeskçisi nereden geldi yanıma amk” falan diyorum tabi. Neyse yol zaten en fazla 1,5 – 2 saat sürecek çok sıkıntı olmaz dedim. Sonra tip dedi ki, “müzik evrenseldir hocam, ben tarz ayırmam, hoşuma giden her şeyi dinlerim”.

Şimdi evrensel falan deyince, bir ışık yandı bende.

–Doğrudur.

–Sen ne dinlersin?

–Daha çok alternatif pop, rock falan dinlerim.

–Mesela?

–İşte Depeche Mode, Coldplay, Radiohead falan?

–Coldplay’in son albümü kötü. Ama Parachutes ve A Rush of Blood çok güzeldi.

–Dinliyor musun sende Coldplay?

–Dediğim gibi ben tarz ayırmam.

–Albümlerini falan da biliyorsun?

–Ben Mix müzik markette çalışıyorum. O sebeple biliyorum ama severim söylediğin grupları.

Mix müzik market o dönem Bursa’da en iyi müzik marketlerden bir tanesi. Biz genelde Çokran Plak’tan (Ahmet Çokran) kaset doldurduğumuz için gitmemişiz tabi ama biliyoruz. Neyse yol kar nedeni ile kapalı olduğundan 9 saat falan sürdü. Sonra yanımıza bir asker daha geldi. Adana’dan geliyormuş, Amerika’da 2 sene okumuş, sonra Bozuyük’te dükkan falan açmıştı sanırım. Muhtemel hayatımda geçirdiğim en iyi yol arkadaşlarıydı. Çocuklardan bir daha haber alamadım. İkisi de güzel insanlardı.

—————————————————————————————

Bizim ofisi taşıyacağız. Yeni geçeceğimiz ofis, eskisine nazaran daha küçük. Mevcut ofiste bir ardiyemiz var. Eski sunucular, eski bilgisayarlar, eski kartlar vs falan hepsi burada. İşe yaramayan malzemeleri de hurdacıya vereceğiz. Bir abiye söyledim, varsa birini gönder diye. 1-2 saat sonra, bu dışarı da çuvalla kağıt toplayan biri geldi. Kirli sakallı, bıyıklı, üzerinde ceket var ve hava çok soğuk, kar yağıyor. Buzdolabı falanda var alınacak. Akşam gel dedim 7’den sonra, yanına da birisini al. Böyle durumlarda hep yardım ediyorum ben. Kendi kendime söz vermiştim, 1 Kasım’dan sonra, “sikeyim fakirleri” mottosuna bürünüp, yardım etmeyecektim. Hem bel fıtığı falan var, zorlamayayım dedim. Geldi 7’de birisi ile. Buzdolabı taşımaya çalışıyorlar, bizimki elini kesti. Bir de dolabın içinde sular varmış, bunun üzerine döküldü, ıslandı tip. Dayanamadım yardım etmeye başladım. Sonra da, tipinden “kesin akplidir” bu çıkarımı yapıp, iki laf sokayım amcık ağızlaya dedim.

–Dayı sen nerelisin?

–Sivas? Noldu ki?

–Doğulu zannetim ben seni.

–Kürt mü zannettin?

–Evet?

–Kürdüm zaten, kürt alevisiyim.

–Sen nerelisin?

–Baba arnavut göçmeni işte.

–Siz Enver harcadınız ya?

–Hangi Enver?

–Sizin başkandı işte.

–Ben Enver Sedat’ı tanıyorum, o da Mısır devlet başkanıydı.

–Yok yok Enver Hoca

–Ha o Arnavutluk başkanıydı. Biz Yugoslavya göçmeniyiz. Bizde Mareşal Tito vardı. İkisi de komunist zaten.

–Komunistleri sevmiyon mu?

–Yok söyledim sadece.

Uzatmayayım. Dayı, Odtü’de hukuk okuyormuş. Bu 92’de Cizre Olaylarını protesto etmek için eylemlere gitmiş. O sırada polis içeri almış falan sonra da okuldan atılmış. Sonra DEP milletvekili adayı olmuş. Bak herifle konuşurken kendimi AKP’li gibi hissettim. Ben kendimi muhalif olarak konumlandırırken, bu adam bambaşka çıktı.

 

Daha böyle bir, iki olay daha var fakat çok uzun olmasın yazı, sonra okumaya üşeniyorum. Ezcümle Subarı Impreza’nın egzozunun bağırdığı ama motorunun sik gibi olduğu modelleri var. Binmeden hatta bırak binmeyi bir motor ustasına götürmeden, iyi mi değil mi anlamak güç. O sebeple ön yargılı olmak bünye için problem.