Bizim peder hep “ben babamın yaşında öleceğim” derdi. Dede 48 yaşında vefat etmiş. Bizim peder yetmişini geçti. Ben de çok fazla yaşayacağımı zannetmiyorum. Sağlığıma dikkat etmiyorum hiç mesela. Bazen yemek yemeyi unutuyorum, bazen kendimi çok yoruyorum, bazen bir hafta da toplam 6-7 saat falan uyuyorum. Bu konularda en önemli şey psikoloji o da bende harap-bitap durumda zaten. O nedenle fazla yaşayamam diyorum. İşte gelsem gelsem 50’ye gelirim diyorum da o bile fazla geliyor bana. Erkenden ölmek istememin sebebi psikolojim tabi. Ama bazı görmek/yapmak istediğim şeyler var. O nedenle de bazı bazı geç ölmeyi umuyorum. İşte hafif bir ölmeden yapılması gerekenler listesi gibi.

En çok istediğim şey Halley Kuyruklu Yıldız’ını görebilmek mesela. Halley 76 senede bir dünyamızı ziyaret ediyor. Son ziyaret yılı 1986. Dolayısı ile görmek için 2061 yılını beklemem gerekiyor.  O da benim 79 yaşıma tekabül ediyor.

Sonra bir de Eta Carinae yıldızı var. Dünyadan yaklaşık 7500 ışık yılı uzaklıkta. 1900’lü yılların başlarında, gökyüzünde Sirius’tan sonra en parlak ikinci yıldızdı. Fakat şu anda çıplak gözle görülemeyecek kadar sönük ve parlaklığını kaybetmiş durumda. Ama öyle bir an gelecek ki, Eta Carinae kendi çekim gücüne yenik düşüp, çok büyük bir patlamayla (hipernova) kara deliğe dönüşecek ve bize muazzam bir görsel şölen sunacak. Gökyüzündeki en parlak yıldız halini alacak. Gerçi bu tam olarak bilmediğimiz bir konu belki de şu anda patlamıştır ve ışığı henüz bize ulaşmamıştır. Neyse işte Eta Carinae’nin en parlak yıldız olduğunu görmek istiyorum ben. Ama bunun zamanı hiç belli değil. Bir sene sonra da olabilir 7500 yıl sonra da.

Bundan sonrası faso fiso. İşte Paris’i görmek var hedeflerim arasında. Ki onu bu yaz olmazsa, sağ kalırsam bir daha ki yaz yapacağım. Sonra Evgeny Grinko’yu canlı dinlemek istiyorum. Hindi Zahra ile fotoğraf çektirmek istiyorum bir de.