İktisadi anlamda yatırımcıların davranışları incelendiğinde kayıptan kaçınma diye bir tutumla karşılaşılıyor. Gavurlar buna “prospect theory” diyor.
1. soruda iki seçenek var birini tercih ediniz:
a) 50.000 tl kaybeceksin
b) Bozuk para atacağız, bozuk para tura gelirse hiçbir şey ödemeyeceksin yazı gelirse 150.000 tl kaybedeceksin.
2. soruda iki seçenek var birini tercih ediniz:
a) 50.000 tl kazanacaksınız
b) Bozuk para atacağız, bozuk para tura gelirse hiçbir şey kazanmayacaksın yazı gelirse 150.000 tl kazanacaksın.
1. soruda cevapların çoğu “b” olurken, 2. soruda cevapların çoğu “a” olmakta. Aslında finansal olarak ikisi de aynı soru ancak, insanların kaybedecekleri bir olayda risk almaya istekli iken, risk alacakları durumda kazançları orantısız şekilde artacak olsa sabit kazanca razılar.
Kısaca, bir şeyi kazandığınızda duyduğunuz mutluluk, kaybettiğinizdeki mutsuzluktan daha az değerli. Kazandığımızdaki mutluluğu bir süre sonra unutma eğilimindeyiz ama kaybettiğimizde ciğerimizin yangını sönmüyor. Hatta bunu satış stratejilerinde de uyguluyorlar ama bu başka bir yazının konusu olur.
Mesela hiç kazanmasaydım geçerdi, ama kazanıp da kaybettiğim için sol tarafım yanıyor bir aydan beri. Çok canım yandı be arkadaş. Ben diyeyim kalbimin üstünden boz ayı, siz deyin hipopotam geçti. İnsan gibi üzmedi amın kızı. (Teyzecim sen hariç) Bu tarzda üzülenlerin gözyaşlarının tadı aynı. Biri Yıldız Tilbe dinliyor biri Ane Brun diğeri Mark Eliyahu. Ama kırık kalbin acısını herkes biliyor.
Başkası için efkarla içildikten sonra rakı, bira, şarap, çay, su… fark eder mi? Boğazında düğümlenen o yudumu bildin di mi? O aynı işte hepimizde. Elinin tersiyle gizlice sildiğin gözyaşı aynı. Yaranın üstüne tükürülmez. yarayla alay edilmez. yaraya üflenir. Yaraya merhem olunur. Yara örtülür gerekirse.
Ezcümle, dikkatimizi kazançta olduğumuz kısma vermemiz gerekiyor. Unutamadığımız kişi değil, bize yaşattığı kaybetme hissi.
Her şey geçer, hayat kalır.
“Kayıptan Kaçma” üzerine bir yorum
Bu başına gelenlerin hepsini hak ediyorsun biliyorsun değil mi?