tevellüt : doğum yılı
konsolidasyon : borcu ertelemek gibi (uluslararası hukuk)
konsolide etmek : Bir araya getirmek, toparlamak, birleştirmek (Yargı reformu yapıyoruz, demokratikleşiyoruz, ama onlar yine önümüzü kesmeye çalıştılar, biz de size geldik, el koyun, vurun mührünüzü’ diye meydanlara çıkacaklar.)
inşiyat : kuran suresi. fakat peygamberin ameliyatı içinde kullanıldığı belirtiliyor.
sarkastik : alaycı, ironik
müşkülpesent : zor beğenen, huysuz
ceberrut : baskıcı, zorba
müktedir : gücü olan
müddei : iddia sahibi
müfteri : iftiracı
habitat : bir canlının, diğer canlılalarla kurduğu yaşam alanı/mekanı/ortamı.
menfi : olumsuz
müspet : olumlu
lejant : Bir fotoğrafın, haritanın, desenin veya karikatürün özünü anlatan yazı
irtikap : yiyicilik/rüşvet/aldatmaca
mütedeyyin : dindar, belli bir dini kabul etmiş.
müreffeh : refah içinde.
ehven-i şer : kötünün iyisi
müdana : minnet (müdana etmemek olarak kullanılır)
tefrika : bütün halinde olmayan (yazı dizileri için kullanılıyor)
ricat : çekilme
intisab : bir yere, bir kimseye mensup olmak, maiyetine girmek.
inayet : lütuf
mütefekkir : düşünür
entelijans : anlama, öğrenme kabiliyeti
mürebbiye : kadın çocuk bakıcısı, eğitmen, dadı, osmanlıca terbiyen dişi
tarraka : gümbürtü
cerahat : İrin, iltihap
Meyus : Üzgün, umutsuz, kötümser.
Yeis : Karamsarlık, umutsuzluk.
Kıpti : Müslüman çingene (merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler)
Mumcubaşı : Osmanlı zamanı, gece sarhoş ve fenersiz dolaşanları falakaya yatıran zabıta
Teşrih : Anatomi. Bir konuyu ele alıp, en ince noktasına kadar inceleme.
Mapamundi : Dünya haritası
Balyos : Osmanlı zamanı Venedik veya Frenk elçilerine verilen isim.
Yatağan : Eski Türk süvari kılıcı.
Mukadderat : Kader, alın yazısı.
Muhasara : Kuşatma, etrafını çevirme.
Zeker : Erkek cinsel organı
Şarkiyyat : Doğu (şark) ülkelerini inceleyen bilim dalı.
Humbara : Eski havan topu, gülleyi kavisli değil, düz atar.
Girift : Karışık
Kitsch : Gösterişçilik, yüzeysellik, kendini olduğundan daha değerli gösterme
Temerkuz : Toplanma merkezleşme. Temerkuz kampı (toplama kampı)
Nisei : Ailesi japon olan ama Amerika’da doğup büyüyen insanlar.
Seppuku : Hararikinin yapılmadan önceki adı gibi. Yani harakiri japonca karın deşme anlamına geliyormuş. Harakiri karnına soktuğu an, seppuku ise törenin adı gibi.
Sebat : Kararlı olma.
Sake : Pirinçten yapılan bir japon içkisi.
Münezzeh : Hariç tutma.
Müşahhas : Somut
Mutallaka : Boşanmış kadın
Mutallık : Boşanmış erkek
Behameal : Muhakak, mutlaka
Muhakkik: Gerçeği arayan, soruşturmacı
istidat : yetenek, doğal yetenek
mugayir : aykırı
taltif : ödüllendirme
tahdit : sınırlama, daraltma
mukim : bir yerde oturan, ikamet eden
noblesse oblige : asillerin soylu davranması gerekliliği – asillerin sosyal sorumluluklarını yerine getirmesi gerekliliği
mütemmim : Tamlayan, tamamlayan, bütünleyen, bütünleştirici.
mütemmim cüz : Bütünü oluşturan tamamlayıcı ve olmazsa olmaz parçalar. (bir olmadan diğerinin anlamı yok)
insicam : düzgünlük, tutarlılık (lütfen konuşmamın insicamını bozmayın gibi)