Zaman zaman bu ikisini kapıştırıyorum ben. Kazananı hem merak ediyorum. Schrödinger’in kedisi canının derdinde aslında, öldüm mü kaldım mı diye düşünüp duruyor, psikolojisi bozulmuş durumda. Pavlov’un köpeğinin ise yediği önünde, yemediği arkasında. Ama nasıl kapışabilirler bilmiyorum. Kedi mi ölür, yoksa köpek mi şartlanır?
Yani birbirinden iki alakasız, bilim insanının deneyini neden karşılaştırıyorum onu da bilmiyorum. Üzülüyorum belki kediye. Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyor, Pavlov’un köpeği ise hep hayatta. Belki o yüzden biraz uyuz oluyorum köpeğe. Zaten bu aralar kedilere sarmışlığım var.
Belki biri havasızlıktan ölür, diğeri de açlıktan ölür. Belki Carl Sagan’ın garajındaki ejderha gelip ikisini de yer.
Köpek Pavlov’un değil de, Schrödinger’in olsaydı yine deney başarılı olurdu, ama kedi Pavlov’un olsaydı belki şartlanamazdı. Bilmiyorum ki, kediler şartlanabiliyor mu?
Köpek şartlı refleks ile şartlandığı için, hareketlerini tahmin edebiliyoruz. Ama kedinin reflekslerini bilmemiz imkansız ki, yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyoruz. Köpek katı kurallar yönettiği dünyayı temsil ediyor, kedi ise ihtimaller arasında seçim yapan özgür bir bireyi. Köpek düzenin sembolü ise, kedi de kaosun sembolü. Kaos mu kazanır, düzen mi?
Belki de kutuyu hiç açmamız gerekiyor. Ama bir gün bir kedim olursa adını Schrödinger koyup hayvanı da rahat bırakırım.
“Schrödinger’in kedisi Pavlov’un köpeğine karşı” üzerine 2 yorum
Bence öncelikle hiçbir deneyi hayvanlar üzerinde yapmamamız gerekiyor.?Onun dışında kedi candır, aşktır ?
bu deneylerde kediye köpeye zarar verilmiyorki